- uzatan
- adj. prolative
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
çımacı — is. Vapur iskelelerinde çıma uzatan veya tutan işçi Kimimiz dümen tutar mavnalarda / Kimimiz çımacıdır halat başında. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur — kendisini yetiştiren kimsenin veya bir kamu kurumunun malına hıyanet eden, el uzatan kimse cezasını bulur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzutgan — her zaman uzatan I, 155 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DEST-DİRAZ — f. El uzatan, zulmeden. * Sarkıntılık etme, el uzatma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DIRAZ-DEST — f. El uzatan. El uzunluğu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUTARRED — Cemaatı usandıracak derecede okumayı uzatan imâm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜMİDD — İmdad eden, yardım eden. * Uzatan, uzatıcı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTEKİFF — Bakarken gözünü muhafaza etmek için, elini kaşının üzerine koyan. * Dilenmek için elini uzatan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEFEVVİH — Dil uzatan. * Söyleyen, ağzına alan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTETAVİL — El uzatan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİKSAR — Çok konuşan, sözü uzatan, geveze. * Çoğaltan, teksir eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük